Dizi Arşivi - Dizifox

“Rome” dizisi, M.Ö. I. yüzyılın sonlarında, Roma Cumhuriyeti’nin çöküş dönemini anlatan epik bir tarihsel drama. Hikâye, asker arkadaşları Lucius Vorenus ve Titus Pullo’nun gözünden ilerler; ikili, Roma’nın karmaşık siyasi entrikaları, iç savaşlar ve iktidar mücadeleleri arasında hem askeri görevlerini hem de kişisel ahlaki seçimlerini sınayan olayların tam göbeğinde kalırlar. Dizide, Julius Caesar’ın Gallia seferlerinden dönüşü, M.Ö. 44’teki suikastı ve ardından gelen iç savaşın gölgesinde, genç Octavian’ın (daha sonra Augustus) yükselişi gibi büyük tarihsel dönemeçler sürükleyici bir biçimde işlenir. Başrolleri Kevin McKidd (Lucius Vorenus) ve Ray Stevenson (Titus Pullo) paylaşırken, diziye derinlik katan diğer önemli karakterler arasında Polly Walker (Atia of the Julii), Ciarán Hinds (Julius Caesar), James Purefoy (Mark Antony) ve Simon Woods ile ardından Max Pirkis’in canlandırdığı Octavian yer alır. Zengin prodüksiyon tasarımı ve detaylı döneme uygun kostümleriyle öne çıkan “Rome”, politik oyunları, karakterler arası çatışmaları ve antik dünyanın ihtişamını 2005–2007 yılları arasında iki sezon boyunca başarılı bir şekilde yansıtmıştır.

The Boys, Garth Ennis ve Darick Robertson’ın aynı adlı çizgi romanından uyarlanan, korporatif gücün ve şöhret hastalığının gölgesinde yaşayan süper kahramanlarla dolu bir evrende geçiyor. Dışarıdan kahraman gibi görünen “Yediler” adlı ekibin üyeleri aslında Vought International isimli güçlü bir şirketin kontrolünde, sırlarını saklayan ve vakit buldukça güçlerini istismar eden “Supes”lerden ibaret. Karşılarında ise, mavi yakalı hayatın karanlık tarafını bilen, kirli dövüş tekniklerine başvurmaktan çekinmeyen bir grup “sıradan” insan var: Billy Butcher, Hughie Campbell, Mother’s Milk, Frenchie ve The Female’den oluşan “The Boys”. Bu ekip, süper güçleri kötüye kullananlara karşı amansız bir mücadele veriyor ve izleyiciye güç, ahlâk ve medya manipülasyonunun keskin bir karikatürünü sunuyor. Dizinin ana kadrosunda Karl Urban (Billy Butcher), Jack Quaid (Hughie Campbell), Antony Starr (Homelander), Erin Moriarty (Starlight), Dominique McElligott (Queen Maeve), Jessie T. Usher (A-Train), Laz Alonso (Mother’s Milk), Chace Crawford (The Deep), Tomer Capone (Frenchie), Karen Fukuhara (The Female) ve Nathan Mitchell (Black Noir) gibi isimler yer alıyor. Yan rollerde Elisabeth Shue, Colby Minifie, Aya Cash, Claudia Doumit, Jensen Ackles ve Jeffrey Dean Morgan gibi oyuncular da hikâyeyi zenginleştiriyor.

“The Mandalorian”, Star Wars evreninde, İmparatorluk’un düşüşünü takiben Yıldızlararası Yeni Cumhuriyet’in kurulma sürecinde geçen bir hikâyeyi anlatır. Dizi, ödül avcısı Din Djarin’in (Pedro Pascal) maceralarına odaklanır. Mando olarak da anılan Din Djarin, galaksinin sınır bölgelerinde görevsiz dolaşırken bir iş için “Hepsi Bir Arada” adlı gizemli bir yaratığı, nam-ı diğer “Çocuk” ya da gerçek adıyla Grogu’yu koruma görevini üstlenir. Efsanevi güçlere sahip bu değişkenliğe sahip küçük varlık, birçok tarafın hedefi haline gelir. Djarin, hem korumasını sağlamak hem de Grogu’nun gerçek kökenini ve nereye ait olduğunu öğrenmek için çeşitli müttefikler ve düşmanlarla karşılaşır; bu yolculuk onun, gizli Mandalorian geleneklerini keşfetmesine ve beklenmedik bağlar kurmasına vesile olur. Dizide başrolü Pedro Pascal üstlenirken; Gina Carano (Cara Dune), Carl Weathers (Greef Karga), Omid Abtahi (Dr. Pershing), Nick Nolte (Kuiil’un sesi), Giancarlo Esposito (Moff Gideon) ve Katee Sackhoff (Bo-Katan Kryze) gibi isimler önemli yan rollerde yer alır. Ayrıca Taika Waititi’nin animatronik robot ödül avcısı IG-11’e ses vermesi ve Timothy Olyphant’ın kısa süreli ama etkileyici oyunculuğu gibi sürpriz konuklar, seriye renk katar. Görsel efektler, klasik Star Wars müzikleri ve aksiyon dozuyla “The Mandalorian”, hem yeni hem de eski hayranlar için sürükleyici bir uzay kovboyu destanı sunar.

The Witcher, Andrzej Sapkowski’nin aynı adlı fantastik roman serisinden uyarlanan bir Netflix dizisidir. Hikâye, canavar avcısı olan Geralt of Rivia’nın (Henry Cavill) maceraları etrafında şekillenir. Geralt, büyülü güçleri ve üstün kılıç kullanma becerisi sayesinde karanlık yaratıklarla savaşır; ancak gerçek düellolarının çoğu insanların kalbinde saklı kötücül niyetlerle ilgilidir. Kaderin cilvesiyle krallığın geleceğini etkileyebilecek önemli bir rolü olan Prenses Ciri (Freya Allan) ile yolları kesişir; aynı zamanda genç büyücü Yennefer of Vengerberg (Anya Chalotra) ile tutkulu ve çalkantılı bir ilişki yaşar. Kader, bu üç kişiyi – “kaderin çocuğu” anlayışıyla – beklenmedik bir şekilde birbirine bağlar ve kıtanın akıbetinde belirleyici rol oynarlar.

“Marnalı, İstanbul’un son kabadayısı olarak tanınan Ali Reşat Marnalı’nın hikâyesini anlatır. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı bu adam, yıllar önce yaşadığı bir komplonun ardından haksız yere cezaevine girer ve afla serbest kalır. Dışarı çıktığında her şeyi elinden alan düşmanlarından hem intikam almak hem de kendisinden nefret eden küçük oğlunu geri kazanmak için planlar yapar. Hikâye, yeraltı dünyasının sert kuralları ile modern adalet arayışının çarpıcı kesişimini, karakterlerin içsel çatışmalarını ve aile bağlarının yeniden kurulma çabasını gözler önüne serer. Başrollerini Gürkan Uygun (Ali Reşat Marnalı), Melike İpek Yalova (Derin) ve Engin Benli (Faruk) paylaşıyor. Yan rollerde ise Osman Albayrak (Mohdi Peyami), Kanbolat Görkem Arslan (Baba Düzgün), Mert Doğan (Turan), Elif Uslusoy (Meltem), Murat Göçmez (Gökhan), Değer Alp (Sevgi) ve Berrin Arısoy (Perihan) gibi deneyimli isimler yer alıyor. Dizinin yönetmen koltuğunda Doğan Ümit Karaca, senaryo ekibinde ise Yusuf Reha Alp, Oğuz Ayaz ve Ozan Ayaz bulunuyor, yapımcılığını ise CNP Film üstleniyor.

“Çırak”, 2024 sonunda Türkiye’de internet platformunda yayınlanan, aksiyon ve dram türlerinde yer alan etkileyici bir yapım. Ozan Akbaba'nın canlandırdığı Terekeme karakteri, Angola’da bir elmas şirketi için güvenlik görevi sonrası karanlık bir geçmişle birlikte gizemli bir şefin –“Usta”nın– yanında “çırak” seçilir Bu yeni görevlerle birlikte adalet anlayışı sarsılır; çünkü Terekeme, “The Company” adlı organizasyonun emirleri doğrultusunda, kendi vicdanıyla ters düşen işler yapmak zorunda kalır. Dizi boyunca, suikastçı olarak işlenen görevler, geçmiş travmalarla yüzleşmeleri ve bu çemberden çıkmak için verilen mücadeleler izleyiciyi derinden etkiliyor .

“Rise of Empires: Ottoman”, Karga Seven Pictures imzalı bir belgesel-dramaturgi dizisi; tarihçilerin anlatıları ile sinematik yeniden canlandırmaları iç içe geçirerek Fatih Sultan Mehmed’in yükselişini sahneliyor. Altı bölümlük ilk sezon, 24 Ocak 2020’de yayımlandı ve 1453’te Konstantinopolis’in fethine giden askerî, diplomatik ve kişisel hamleleri adım adım izleyiciye sunuyor 2022’de gelen “Mehmed vs Vlad” başlıklı ikinci sezon ise fetihten birkaç yıl sonrasına atlayarak Osmanlı sultanını, eski saray yoldaşı Vlad Dracula ile 1462’deki Eflak seferinde karşı karşıya getiriyor; böylece dizinin epik ölçeği Balkan coğrafyasına genişliyor Başrolde Cem Yiğit Üzümoğlu (II. Mehmed), Tommaso Basili (XI. Konstantinos) ve Tuba Büyüküstün (Mara Branković) yer alırken; Birkan Sokullu’nun Giovanni Giustiniani’si, Selim Bayraktar’ın Çandarlı Halil Paşa’sı ve Damla Sönmez’in Ana karakteri anlatıya hem siyasî hem dramatik katmanlar ekliyor. İkinci sezonda mehmet’in rakibi Vlad Tepeş’e hayat veren Rumen oyuncu Daniel Nuță, çatışmayı kişisel bir hesaplaşmaya dönüştürüyor. İngilizce versiyonun anlatıcısı Charles Dance, Türkçe dublajda ise Halit Ergenç, tarihî ayrıntıları sahnelere bağlayarak yapımın belgesel damarını güçlendiriyor. Böylece dizi, Osmanlı’nın altın çağının dönüm noktalarını hem akademik derinlik hem de dramatik tempo ile yeniden kuruyor.

“Şebeke”, TRT’nin dijital platformu tabii’de 7 Mayıs 2023’te aynı gün yayınlanan 10 bölümlük ilk sezonuyla izleyiciye sunulan gerilim-ağırlıklı bir aksiyon dizisi. Hikâye, devletin hemen her kademesine sızmış gizli bir yapının peşine düşen gazeteci Rıdvan’ın infazıyla başlıyor. Cinayetin tetiklediği soruşturmayı yürüten Başkomiser Ali Hanoğlu, hem fail(ler)i bulmaya hem de örgütün derin köklerini ortaya çıkarmaya çalışırken kendisini, ailesini ve yakın çevresini hedef alan çetrefilli bir satrançta buluyor. İhanet, dostluk ve adalet arasındaki çizginin sürekli bulanıklaştığı bu mücadele, Türkiye’yi kaosa sürükleyebilecek planları bozmaya odaklanan hızlı tempolu bir anlatıya evriliyor. Başrolü Furkan Palalı (Ali Hanoğlu) üstlenirken, Pelin Karahan (Tuğba), Eren Hacısalihoğlu (Akın) ve Ceyda Ateş (Çiğdem) ona eşlik ediyor; kadroda ayrıca Savaş Satış, Mehmet Polat, Gizem Güneş, Cezmi Baskın ve diğer deneyimli isimler yer alıyor. Yapımcılığını Medyafikir Kulübü’nün, yönetmenliğini Ozan Uzunoğlu’nun üstlendiği dizinin proje tasarımı ve senaryosu İbrahim Elma’ya ait; aksiyonu yükselten komplo atmosferi ve karakterlerin iç çatışmaları, sezon boyunca öne çıkan unsurlar arasında.

“Fandom”, beIN CONNECT’te 4 Kasım 2021’de başlayan ve iki sezon sonunda 26. bölümde (22 Eylül 2022) final yapan kara komedi-gerilim tonlu bir internet dizisi. Hikâye, dokuz sezondur “İhanet Rüzgarı” adlı pembe diziyi yazan senarist Can Aslan’ın (Şahin Irmak) artık senaryoyu tıkandığı için diziyi bitirme kararını açıklamasıyla başlıyor. Bu açıklama, takıntılı süper-hayran Ferda’nın (Tuğçe Altuğ) öfkesini tetikliyor; Ferda, Can’ı kırsaldaki evinde rehin alıp bodrumdaki gizli sığınağa kapatıyor ve onu dizinin yeni sezonlarını yazmaya zorlayarak bir “Misery”-vari psikolojik savaşa girişiyor. Zamanla Stockholm sendromuna dönüşen bu kaçırılma hikâyesine, Cinayet Büro amiri Ayaz (Eren Vurdem) ve yardımcısı Neco (Ozan Güçlü) gibi karakterler de dâhil olunca gerilim, kara mizah ve aksiyon dozajı giderek artıyor; ikinci sezonda Ferda’nın panik odasında “gönüllü esarete” razı olmasıyla tablo daha da tuhaflaşıyor. Dizinin yaratıcısı ve senaristi Tayfun Güneyer; yönetmen koltuğunu da Güneyer ile Bedrana Meriç paylaşıyor. Başrollerdeki Şahin Irmak, Tuğçe Altuğ ve Eren Vurdem’e sezonlara göre Ozan Güçlü, Ali Yağcı, Gülin Ermiş ve Barış Başar gibi isimler eşlik ediyor. 25–30 dakikalık bölümlerle akan yapım, popüler kültürdeki “fandom” olgusunu tersyüz ederek “hayran gücü”nü karanlık, komik ve yer yer kanlı bir dile tercüme ediyor; aynı zamanda Senarist-Hayran, Gerçek-Kurgu ve Rehin Alan-Rehine rollerini sürekli ters yüz eden yapısıyla Türk dijital dizileri içinde özgün bir tek mekân gerilimi örneği olarak öne çıkıyor.

“Kaçış” (İngilizce dağıtım adı Runaway) Disney+’ın ilk Türk orijinal dizisi olarak 14 Haziran 2022’de yayın hayatına başladı ve sekiz bölümlük sezonunu 3 Ağustos 2022’de tamamladı. 45 dakikalık bölümler boyunca dizi, savaş fotoğrafçısı Mehmet Yücel’in farklı ülkelerden gelen gazeteci meslektaşlarıyla birlikte Ezidi bir köyde araştırma yapmaya gitmesini konu alıyor. Sınır ötesine gizlice geçtikleri bu yolculuk, radikal bir terör örgütünün baskınıyla kâbusa dönüyor; esaret, kaçış mücadelesi ve karakterlerin savaş ortamında geçirdikleri ahlaki dönüşümler aksiyon–gerilim temposuyla anlatılıyor. Başrolde Engin Akyürek (Mehmet) ve İrem Helvacıoğlu (Zeynep) yer alırken; Levent Ülgen (Ebu Abidin), Aras Aydın (Fadıl), Leyla Tanlar (Nevi), Aziz Çapkurt (Ebu Zalim) ve Onur Bay (İlker) gibi isimler güçlü kadroyu tamamlıyor. Yapımcılığını O3 Medya ve Same Film’in üstlendiği dizinin öyküsü Engin Akyürek’e, senaryosu Ali Doğançay’a ait; yönetmen koltuğunda ise Yağız Alp Akaydın oturuyor. Bu yaratıcı ekip, savaş muhabirliğinin tehlikeli doğasını ve “kaçış”ın hem fiziksel hem de vicdani boyutlarını izleyiciye çarpıcı bir görsellikle sunuyor.